DİLİMİZİ KÖTÜ SÖZLERDEN SAKINALIM


yoldan geçerken hele şu bizim komşu kahvehaneye uğrayayımda, bir sıcak çay içeyim demli tarafından.
Bakalım konu komşu nasıllar bırazda sohbet ederiz. Bugün içime zaten bir sıkıntı çokmüş karabasan gibi, belki onuda dağıtırım demiştim. 

Girdim içeri bir baktımki herkes meşgul çekildim bir kenara, önüme gelen çayı yudumlarken Akifin "Zindandan mehmede mektup" şiiri geldi aklıma.

"Çaycı, acı ilaç kokulu çaydan!
dakika düşelim senelik paydan!
zindanda dakika farksızdır aydan.
çaydanlık erisin;
köpük köpük, duman erisin!"


Belliki atmosferi yüksek gam yükünü hafifletmeyi
bir demli çayda buluyordu merhum. Bu dörtlükte saniyelerin ne kadar zor olduğunu anlatıyordu mederse-i yusufiyede. Mekanı cennet olsun o zamanlar üstadın çileli yıllarıydı..


Eskiden kahvehanelerde çoğunlukla kültürlü edepli insanlar otutur kalkardı. Kaba saba küfürbaz tiplerde vardı ama oralarda pek barınamazlardı. 

Artık bildiğimiz gibi siyah beyaz filimlerde kaldı. Sanki onlar gitmiş yerine bağıran çağıran. küfürbazlar gelmiş. 
Masalara patlatırcasına vuran, kahkaha sesleriyle birlikte, basa küfürler ediyorlar. Her masada ayni manzara.. Bunların %80'i her sözün başına veya sonuna ilave ettikleri (A.K) kelimeleriyle papağanlaşmışlar. 
Keza o iğrenç sözleri sarfedenlere baktım 60-70 yaşında kocaman kocaman adamlardı.

Zaten içim sıkntılıydı biraz daha gerildim gibi. Kapı dışında varendalı bir yer vardı, aldım çayımı oraya çıkıp oturdum.
Baktım orada yan tarafımda sohbet eden iki kişi dikkatimi çekti. Kullandıkları
kelimeleri açık olarak yazamayacağım için, konu iyi anlaşılsın diye sadece baş harfleriyle kodlayıp sonra, (..) işaret durumuna geçeceğim, affınıza sığınarak aktarmak istiyorum.

Birisi diğer ahbabına kendi kızından söz ediyor:
Ben onun okuması için çok emek harcadım A.K yeterki okusun diye. liseyi şurada okuttum, şuraya dersaneye gönderdim .. hayatını kurtarsın diye. Üniversiteyi kazanması için özel kurslara gönderdim .. Nihayet üniversiteyi kazandı çünkü benim kızım çok zekidir. .. (deyince, belki ağzından bir şükür çıkar diye içimden geçirdim ama nafile. Nerede o tezekkür nerede o feraset.) 
-Üniversite yıllarınıda sıkıntılar falan filan derken, kaideyi bozmadan ayni ağızla devam etti ve üniversiteyi bitirdi .. ..

Artık iş bulmaya geldi sıra. Oraya başvurdum, şuraya başvurdum, gitmediğim yer çalmadığım kapı kalmadı. .. En sonunda falan yerden cevap aldık tamda kızımın istediği bir işti şu kadar senedir orada çalışıyor ..
Artık son bir görevimiz kaldı .. Hayatta iken evlendirme görevimizide yerine getirelim dedim .. Tabi karşımıza hayırlı biri çıkarsa. Oradan istediler, buradan istediler  şöyle varlıklı, böyle kariyerli ama kızımın yaşı 29 oldu kimseyi beğenmiyor .. Sonra komşunun biri, bir çocuğu tavsiye etmiş kızıma (Kaide hiç değişmez nedense hep komşular tavsiye eder) baktım iyi çocuk .. tanıştılar birbirlerini iyice tanıdılar ve bunları nişanladık, yakındada baş göz edeceğiz .. şu tarihe de düğün davetiyelerini bastırdık, senide düğüne beklerim al buda senin davetiyen ..

Nefesini tutarak onu pür dikkat dinleyen sabırlı ahbabını merak ettim tepkisi nasıl olacak diye. 
O'da: 
ya A.K sen bir baba olarak yapılması gereken her şeyi yapmışsın. Brao sana kardeşim daha ne yapacaktın ki. 
Artık bundan sonra evlatlık görevini yapma sırasıda kızındadır (..)

Ne diyelim gençlerin düğünü hayırlı olsun.

O an sohbet edecek kimseyi bulamadım sadece böyle bir hikaye ile ayrıldım
Şefik Karakelle

***


Bir Hadis-i Şerif
İnsanlar diliyle söylediklerinden başka bir şey yüzünden yüz üstü ateşe atılırlar mı?" (Tirmizi).

Yine Tirmizi'de geçen bir başka hadiste de "Mümin ayıplamaz, lânet etmez, kötü söz söylemez." buyuruluyor.

İmam Nevevi de bu konuda şöyle der: "Her mükellefin -faydalı sözlerden başka- dilini her sözden koruması lâzımdır. Faydadan uzak bir söz uzadığında, sünnet olan, onu kesmektir. Çünkü mübah olan bir söz kısa zamanda harama veya mekruha çekilebilir."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR KUDÜS ŞİİRİ

İftira İle İlgili Hadisler

ORUÇLA İLGİLİ AYET VE HADİSLER